İstanbul Üniversitesi, CERN’de araştırma faaliyetleri yürüten Kompakt Müon Selenoid deneyine tam üye olarak kabul edildi.
İstanbul Üniversitesi, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) araştırma faaliyetleri yürüten Kompakt Müon Selenoid (CMS) deneyine “tam üye” statüsünde kabul edildi.
Üniversiteden yapılan açıklamada, İstanbul Üniversitesi’nin CERN’de yürütülen ve insanlık tarihinin en büyük araştırmalarından kabul edilen CMS deneyine, 8 Şubat 2019’da tam üye olduğu bildirildi.
Değerlendirmesine yer verilen İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Suat Özkorucuklu, CERN’in yalnızca bir araştırma merkezi olmadığına işaret ederek, “CERN, günümüz teknolojilerinin üretildiği, insanlık yararına çalışan bir merkez olarak düşünülmeli. CERN’de fizik araştırmalarının yanı sıra dedektör geliştirme, bilgisayar, hesaplama, iletişim teknolojileri, büyük dataların analizi, radyasyon güvenliği ve benzeri birçok konu üzerinde çalışmalara devam edilmektedir.” ifadelerini kullandı.
CERN’in birincil görevinin, temel bilimsel araştırmalar yapmak ve yarının teknolojilerinin geliştirilmesinin önünü açmak olduğunu belirten Prof. Dr. Suat Özkorucuklu, 22 üye ülkesi olan CERN’in, dünyanın dört bir yanından 17 bin 500’den fazla araştırmacıya ev sahipliği yaptığı bilgisini verdi.
Özkorucuklu, araştırmacıların yaklaşık 2 bin 500’ünün altyapı ve tesislerin işletilmesinde görev aldığını ve CERN tarafından istihdam edildiğini aktararak, “70’den fazla ülkeden ve 110 farklı milletten gelen 12 binden fazla bilim insanı ise burada yürütülen teorik ve deneysel çalışmaların gerçekleştirilmesinde yer alıyor. CERN’de yapılan çalışmalar daha ileri seviyede teknolojiler üretilmesini gerektirirken, elde edilen bilgi birikimi ise bu teknolojilerin geliştirilmesinin yolunu açıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“DENEY, EN BÜYÜK ULUSLARARASI BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİNDEN BİRİ”
Prof. Dr. Özkorucuklu, CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nın, yerin 100 metre altında 27 kilometre uzunluğunda mıknatıslardan oluştuğu bilgisini vererek, deneyin insanlık tarihindeki önemine ilişkin şunları kaydetti:
“CERN’de evrenin yapı taşları kuarkları, hatta gluonanları görmeye ve etkileşimlerini anlamaya çalışıyoruz. Bu sebeple evrendeki en küçük nesneyi görebilmek için devasa bir dedektör oluşturmuş durumda. CMS deneyi tarihin en büyük uluslararası bilimsel iş birliğinden biridir. 21 metre uzunluğunda, 15 metre çapındaki CMS dedektörü, Fransa’nın Cessy köyünde, yerin 100 metre altında bulunuyor. 14 bin ton ağırlığıyla dünyanın en büyüklerinden biri. Dedektör çarpışmalarda üretilen tüm kararlı parçacıkları tanımlayarak, çarpışmaların 3D fotoğraflarını 40 milyon kere çekebiliyor.”
CMS deneyi için çalışmalarına 1998’den bu yana devam ettiğine dikkat çeken Özkorucuklu, “Amerika’da doktora öğrencisi olarak başladığım çalışmalarıma, 2001’de Türkiye’ye döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi şemsiyesi altında yürütmeye başladım. 2013’te İstanbul Üniversitesine davet edildim. Buradaki amaç, İstanbul Üniversitesinin CERN’de temsil edilmesini sağlamak ve etkinliğini artırmaktı. Bu amaçla CMS deneyine tam üye olmaya karar verdik. Bunun için çoğu çalışmalara o günden başladık ve bugüne kadar devam ederek geldik.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Özkorucuklu, CERN’deki deneylere Türkiye’den çok sayıda bilim insanının katkı sağladığını ve birlikte çalıştıklarını da kaydetti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.